Tarafından yapılan incelemeler:
@e.r.f.g_films
RATE THIS MOVIE
6
5
4
3
Bu karanlık bir hikaye, çok güzel anlatılmış bir hikaye. Bir adamın genç bir kıza aşık olmasının (ya da onun fikrine aşık olmasının mı demeliyim) ama onun gözünden öyküsü. Ve burada, onun konumundan dolayı, bunu takip eden rahatsız edici çileye katlanmak zorunda kalıyoruz. Başka bir filmden alıntı yapmak gerekirse, "Onun bakış açısıyla yazıldığı için onu bir bakıma anlıyor ve ona sempati duyuyorsunuz, bu da oldukça şaşırtıcı çünkü o aslında bir çocuk tacizcisi" (Captain Fantastic 2016).
Hikaye anlatımı açısından oyuncu kadrosunun harika olduğunu düşünüyorum. Jeremy Irons'ın (Humbert) fazla "genç ve yakışıklı" olduğu yönünde bazı tartışmalar olduğunu duydum ancak bunun kasıtlı olduğunu düşünüyorum. Hepsinin birleşimi, Humbert kötü adam, canavar, bu kızın hayatını mahvediyor ama aynı zamanda büyüleyici ve çekici. Küçük sorular sorarak onu babası gibi tanıtarak ülkenin dört bir yanına götürür. Lotlita'nın annesi ona aşık olur ve belki de kızıyla olan ilişkisini görmesine engel olur. Bence tartışma Jeremy Irons ile Dominique Swain (Lolita) arasındaki yaş farkından kaynaklanıyor. Çekimler sırasında Swain'in 14'ten büyük olmadığını ve Irons'ın 30'lu yaşlarında olduğunu düşünüyorum; bu da filmin konusuna uygun olsa da bazı soruları akla getiriyor. Bazı çıplak sahnelerde dublör kullanılsa da Swain'in filme çok dahil olduğu inkar edilemez.
Ahlaki açıdan adil olmayan bir ana karakter görmek nadirdir. Hikayenin kötü adamının ana karakter olması pek sık rastlanan bir durum değil. Seyirci olarak düşüncelerini duyuyor ve eylemlerini ilk elden görüyoruz. Ve bu filmi olduğundan daha rahatsız edici kılan da bu. Filmin ilk yarısında seyirci olarak bu kızın yaşını hatırlıyoruz. Diş telleri, pijamalarının bacaklarının çok uzun olması ve Swain'in ustalıkla canlandırdığı çocuksu vücut dili olsun. Filmin ikinci yarısına doğru ilerledikçe daha derin karakter gelişimi görüyoruz ve film daha da karanlık bir hal alıyor. Onların “ilişki” mücadelelerini görmek gerçekten ilginç.
Son olarak filmografiye değinmeliyim, filmin olay örgüsünün bazen ışığı gerçek filmografiden uzaklaştırdığını düşünüyorum. Renk paleti muhteşem, Haze'in arka bahçesindeki manzaralar baş döndürücü. Filmin bir bölümünde aslında bir Amerika yolculuğuna da çıkıyoruz. Yönetmen Adrian Lyne gerçekten iki ana karakterine odaklandı. En ince bakışları, Lolita ile Humbert arasındaki en ufak teması yakalamaya özel bir özen gösterdi. Gerçekten gerilimi artırıyor ve başlangıçta "ilişkinin" yasak, gizli tarafını artırıyor.
Lolita, sıcak, puslu bir mercekle anlatılan çarpık, hüzünlü bir hikaye. Bu filmin insanların izleme listelerinde yer alması gerektiğini düşünüyorum.
RATE THIS REVIEW
6
5
4
3